Dernek, yaptığı açıklamada kapatma kararının Anayasa’ya ve uluslararası güvencelere aykırı olduğunu belirterek tüm yasal yollara başvuracaklarını duyurdu.
İzmir’de faaliyet gösteren Genç LGBTİ+ Derneği, İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11 Aralık 2025 tarihli kararıyla kapatıldı. Dernek, yaptığı açıklamada söz konusu kararın örgütlenme özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale olduğunu belirterek itiraz edeceklerini duyurdu.
Derneğin açıklamasına göre, 2024 yılında yürütülen denetimlerde derneğin sosyal medya hesapları geriye dönük olarak incelendi ve COVID-19 dönemindeki çevrim içi sergide yer alan beş sanatsal illüstrasyon “müstehcenlik” iddiasıyla savcılığa bildirildi. Söz konusu paylaşımlara ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verildi ve karar kesinleşti.
Dernek, buna rağmen aynı içeriklerin kapatma davasında gerekçe yapılmasının orantısız ve temelsiz bir müdahale olduğunu vurguladı.
“LGBTİ+’lara özendirme” iddiası uygulanmayan yasal düzenlemelerin fiilen hayata geçirildiğini gösteriyor
Açıklamada, mahkeme kararında yer alan “paylaşımların toplum bireylerini LGBTİ+ yönelim ve kimliklere özendirici olabileceği” yönündeki ifadelerin, 11. Yargı Paketi’nden çıkarılan anti-LGBTİ+ düzenlemelerin kanunlaşmadan fiilen hayata geçirildiğini gösterdiği belirtildi.
Dernek bu durumu, “toplumun yargı eliyle dizayn edilmesi” olarak nitelendirdi.
Genç LGBTİ+ Derneği’nin açıklamasında, çevrim içi bir sergide yer alan illüstrasyonların “müstehcenlik” olarak değerlendirilmesinin ifade ve sanat özgürlüğü bakımından ciddi bir hak ihlali olduğu ifade edildi.
Açıklamada, geçmiş yıllarda aynı içeriklerin denetime uğradığı halde hiçbir idari veya adli işlem yapılmamış olmasının da kararı hukuken dayanaksız kıldığı vurgulandı.
“Örgütlenme özgürlüğümüz elimizden alınmaya çalışılıyor”
Kapatma kararının henüz kesinleşmediğini belirten dernek, tüm yasal yollara başvuracaklarını açıkladı:
“Örgütlenme özgürlüğümüz, var olma hakkımız, eşit yurttaş olma hakkımız elimizden alınmaya çalışılmaktadır. Hiçbir mahkeme kararı var oluşumuzu ortadan kaldıramaz.”
Dernek, kararın Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’ya aykırı olduğunu da hatırlattı.
Açıklamada, kapatma kararının yalnızca derneğe değil, LGBTİ+ hareketinin bütününe yönelik bir tasfiye girişiminin parçası olduğu ifade edilerek kamuoyu dayanışmaya çağrıldı:
“LGBTİ+ hareketine ve sivil topluma yönelik bu tasfiye hareketine itiraz etmeye, örgütlü biçimde mücadele etmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz.”
Dernek, kapatma kararının uluslararası insan hakları mekanizmalarına da Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair somut bir örnek sunduğunu belirtti.