Hande Buse Şeker Davasında yine karar çıkmadı: “Süreç bilinçli olarak geciktiriliyor”

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından hükmün bozulmasının ardından yeniden görülen Hande Buse Şeker davasında bugün de (6 Kasım) karar çıkmadı. Dava, 5 Aralık tarihine ertelendi.

İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen Hande Buse Şeker Davası’nda dava dosyasında eksik olan adli tıp raporu hala mahkemeye iletilmedi. 

Bölge Mahkemesi, polis memuru Volkan Hicret tarafından yaralanan diğer bir trans kadınla ilgili İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporu yetersiz bulmuş ve İstanbul'daki Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor alınmasını talep etmişti. Ancak bugün yapılan duruşmada, iki yıldır beklenen raporun mahkemeye iletilemediği ortaya çıktı.

İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava, 5 Aralık saat 10.00’a ertelendi.

“Süreç bilinçli olarak geciktiriliyor”

Dava dosyasına göre, Adli Tıp Kurumu tarafından 20 Eylül tarihinde hazırlanan raporun, bir ayı aşkın bir süredir posta yoluyla mahkemeye iletilmediği görüldü. Bu durum, Şeker'in avukatları tarafından "endişe verici" olarak nitelendirildi. Avukat Sena Yazıbağlı, "Adli Tıp Kurumu'nun hazır bir raporu bu kadar uzun sürede mahkemeye iletmemesi anlaşılır bir durum değil. Bu gecikme, Hicret'in tahliye edilmesi için sürecin bilinçli olarak geciktirildiği şüphesini uyandırıyor" şeklinde konuştu.

Hicret, Hande Buse Şeker'i öldürdükten sonra cinsel saldırıda bulunmuştu. İlk derece mahkeme, bu gerçeği görmezden gelmiş ve olayı "canavarca hisle işlenen bir cinayet" olarak değerlendirmemişti. Şeker'in avukatı Sena Yazıbağlı, yeniden görülen davada bu gerçeğin kayda geçmesini beklediklerini belirtti ve "Bir trans kadına cinsel saldırıda bulunan, öldüren, gasp eden, öldürdükten sonra korkunç bir şekilde cinsel saldırıyı sürdüren ve bu sırada kadının arkadaşı olan başka bir trans kadını da yaralayan bir sanık var. Bütün bunlar 'canavarca hisle öldürme' koşullarını sağlamıyorsa ne sağlıyor?" dedi.

Ne Olmuştu?

Hande Buse Şeker, İzmir'de yaşayan bir trans kadındı ve geçimini seks işçiliğiyle sağlıyordu. Polis memuru Volkan Hicret, görevde olmadığı bir sırada, polis silahıyla Şeker'i 9 Ocak 2019'da öldürdü. Hicret, Şeker'i öldürdükten sonra cinsel saldırıda bulundu ve aynı evde bulunan bir arkadaşını yaraladı.

Mahkeme, Hicret'e kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası, nitelikli cinsel saldırı suçundan 21 yıl, nitelikli yağma suçundan 3 kez 5 yıl 6 ay, yaralama suçundan 2 kez 9 ay ve kişinin hatırasına hakaret suçundan 2 yıl hapis cezası vermişti. Hicret'in haksız tahrik ve iyi hal indirimi talepleri reddedilmişti. Şeker'in avukatları, "canavarca hisle işlenmiş bir cinayet" olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebinin reddedilmesinin ardından kararı istinafa taşımıştı.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, dava dosyasındaki hükmü bozmuş, ancak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılmasını yasaya aykırı bulmuştu. Yeniden görülen davada, Hicret'in cezasının artırılması talebi mahkeme tarafından reddedilmişti.