“Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz”

Bayram Sokak'ta yaşayan trans kadınların kurduğu Bayram Sokak 12 Platformu, bugün sokaktaki evlerin mühürlenmesine karşı İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Açıklamada trans kadınlar, “Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz” dedi.

İstanbul Beyoğlu Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınların kurduğu Bayram Sokak 12 Platformu, 29 Şubat’ta sokaktaki  evlerin mühürlenmesi girişimi nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bugün (4 Mart) basın açıklaması yaptı.

On yıllık bir yaşam alanı tehdit altında

Açıklamada, Bayram Sokak'ın on yıllardır trans kadınların bir arada yaşadıkları bir barınma ve hafıza mekanı olduğunu belirten trans kadınlar, sokağın yılda iki kez mühürlenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Son mühürlemeyle birlikte birçok trans kadın evsiz kaldı.

Trans kadınlar mücadelelerinin salt bugünle sınırlı olmadığını ve her seferinde daha da güçlenerek çıktıklarını hatırlatarak, "Bayram Sokak'ta yaşayan trans kadınlara hayatı dar eden erkek, devlet ve polis şiddetini buradan tüm kamuoyuna teşhir ediyoruz” dedi. 

Platform; Esat-Eryaman, Ülker Sokak, Avcılar Meis Sitesi ve İzmir Bornova Sokak ve birçok yerde olduğu gibi, Bayram Sokak'ın da sermayedarların, rantiyecilerin ve transfobik politikaların tehdidi altında olduğunu dile getirdi. Artan yalnızlaştırma politikaları ve transfobiyi körükleyen söylemlerin trans intiharlarına yol açtığına dikkat çekildi.

Eskiden yaptığınız gibi kapılarımızı balyozlarla kırsanız da yaşamaya devam edeceğiz”

Ankara'da Esat-Eryaman davasının yıllar sonra sonuçlanmasıyla adaletin gecikmesine işaret eden trans kadınlar, evsiz bırakılan ve şiddete maruz kalan kadınlar olarak barınma haklarından vazgeçmeyeceklerini, hukuksuz mühürleme uygulamalarının son bulmasını, trans kadınların barınma hakkının güvence altına alınmasını, transfobik politikalara karşı mücadeleyi ve hak ihlallerinin sorumlularının hesap vermesini talep etti.

Bayram Sokak 12 Platformu, "Hayatlarımızdan da, haklarımızdan da, sokaklarımızdan da, evlerimizden de vazgeçmiyoruz! Eskiden yaptığınız gibi kapılarımızı balyozlarla kırsanız da yaşamaya devam edeceğiz! Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz! Bayram Sokak onurumuzdur!" diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.
 

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Basına ve Kamuoyuna

Bugün Bayram Sokak 12 No’lu apartman sakini trans kadınlar olarak ve bizlerle dayanışan diğer arkadaşlarımızla birlikte buradayız. Bugün Bayram Sokak’ı kuşatmaya alanlara ve görmezden gelenlere karşı yaşamlarımızı ve haklarımızı savunmak için buradayız. 

Bayram Sokak on yıllardır trans kadınların birlikte ve bir arada yaşadıkları bir barınma ve hafıza mekanıdır. Bayram Sokak İstanbulda yıllara ait kültürü olan nefes alma alanımızdır.

Sokağımız yıllardır senede iki kere mühürlenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bugün uygulanan mühürlenme ile Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınlar evsiz bırakılmıştır. Sokaklar biz transların emekleriyle inşa ettiği evleri, karnımızı doyurduğumuz sofralar, dayanışmayı büyütüp nefes aldığımız, kafamızı soktuğumuz kaleler olmuştur. Biz translar olarak mücadelemizin salt bugünle sınırlı olmadığını ve vermek zorunda bırakıldığımız mücadeleden her seferinde daha da güçlenerek çıktığımızı hatırlatmak istiyoruz. Kurduğumuz dayanışma ağlarını, kazandığımız sokakları, kurtardığımız bölgeleri bizlerden çalamayacağınızı buradan duyurmaktayız.

Bayram Sokak'ta yaşayan trans kadınlara hayatı dar eden erkek, devlet ve polis şiddetini buradan tüm kamuoyuna teşhir ediyoruz. 

Esat-Eryaman, Ülker Sokak, Avcılar Meis Sitesi ve İzmir Bornova Sokak gibi birçok yerde olduğu gibi, Bayram Sokak da sermayedarların, rantiyecilerin ve transfobik/kadın düşmanı politikaların tehdidi altındadır. Yaşadığımız ayrımcılık ve hak gaspları karşısında sessiz kalmayacağımızı buradan herkese duyuruyoruz!

Evlerimiz mühürlenmekte ve yaşadığımız sokaklar polis ablukasına alınmaktadır. Bununla birlikte barınamadığımız her bir mekan bize başka bir mücadele kapısı açmaktadır. 

Körüklenen yalnızlaştırma politikaları ile yaşamayı kendine hak göremeyen, bu coğrafyada yeri olmadığına inandırılan translar varken; elbet trans intiharları politiktir. Hande, Mısra, Nefes, Murat, Günay, Zirve, Berrak, İpek, Deniz, Ecem, Dilan ve nicelerinin ölümleri; birer katliamdır. Devlet başta olmak üzere söylemleriyle transfobiyi yayan her bir yandaş da bu katliamların failidir. 

Ankara’da Esat-Eryaman davasınının ancak yıllar sonra olması gerektiği gibi lehimize sonuçlanmasıyla gördük ki adalet, söz konusu trans kadınlar olunca yıllar süren sektelere uğruyor. Bizler yalnızca evsiz bırakılan kadınlar olarak değil; aynı zamanda erkek, devlet, ve polis şiddetine karşı direnen kadınlar olarak barınma hakkımızdan kesinlikle vazgeçmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.

Bizleri sokaklarda  evsiz bırakıp ölüme terk eden bu düzene isyan ediyoruz. Evlerimiz mühürlense de, sokakta ölüme terk edilsek de buradayız, vazgeçmeyeceğiz, var olma mücadelemize devam edeceğiz. Özgürlüğün sokakta başladığını hatırlatıyoruz! Bizleri bütün yaşam alanlarından uzaklaştırıp yoksayanlara inat her nefesimizde haykırıyoruz: Artık yeter! Devlet, güvenli ve eşit şartlarda yaşama talebimizi karşılamak zorundadır! Bizleri, yaşamlarımızı ve haklarımızı güvence altına almak zorundasınız. 

Platformumuz: hukuksuz mühürleme uygulamalarının son bulmasını, trans kadınların barınma hakkının güvence altına alınmasını, transfobik ve kadın düşmanı politikalara karşı birlikte mücadele etmeyi ve yaşadığımız hak ihlallerinin sorumlularının hesap vermesini talep etmektedir.

Hayatlarımızdan da, haklarımızdan da, sokaklarımızdan da, evlerimizden de vazgeçmiyoruz! Eskiden yaptığınız gibi kapılarımızı balyozlarla kırsanız da yaşamaya devam edeceğiz! Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz! Bayram Sokak onurumuzdur!”