Azerbaycan’da LGBTİ+ aktivisti Aleks Şah, Bakü'de yaşayan bir genç. Hem yazıları hem de Minor Visionary platformunun kurucusu olarak, Azerbaycan’da LGBTİ+ hakları için mücadelesini sürdürüyor.
Hikayesi, Sevinc Huseynova isimli bir blog yazarının nefret söylemlerini ve LGBTİ+ topluluğuna yönelik şiddet çağrılarını gördükten sonra başlıyor. Aleks LGBTİ+ aktivizmine dahil olmasıyla ilgili, “Bunu gördükten sonra çok korktum. İçimde bir öfke ve mücadele duygusu vardı. Daha önce kuir kimliğimi bastırıp sadece kadın haklarından bahseden ben, bu olay sonucunda LGBTİ+ aktivizmine atıldım” diyor.
“Ülkemizde yaşama hakkı talep ediyoruz”
Azerbaycan’da medyanın devlet kontrolünde olduğunu belirten Aleks, bunun LGBTİ+ lara karşı sadece yanlış bilgi ve nefret söylemleriyle sınırlı olmadığını söylüyor ancak bazı bağımsız internet medya platformlarının nispeten kuir konulara yer verdiğini de ekliyor.
Aleks, “Aktivistler olarak henüz evlenme hakkı değil, ülkemizde yaşama hakkını talep ediyoruz. Geçen yıl LGBTİ+ aktivisti ve gazeteci, kendisi akrabam olan Avaz Hafızlı cinsel organı kesilerek öldürüldü. Sesini defalarca nefrete ve tehdidlere karşı yükseltmesine rağmen hiç bir devlet kurumu ona yardımcı olmadı” diyerek ülkede LGBTİ+’lara yönelik nefret cinayetlerinin artarak devam ettiğini belirtiyor.
Yaşamla ölüm arasında bir mücadele
Azerbaycan'da LGBTİ+ haklarına yönelik mücadele, çeşitli zorluklarla dolu. 24 Eylül'de, trans kadın Aysel, müşterisi tarafından işkenceyle öldürüldü. Yine eşcinsel olduğu için kendi kuzeni tarafından öldürülen Emrulla Gülaliyev’in katili Azerbaycan’da yapılan protestolara rağmen en az cezayı aldı. Mayıs ayında Cavid Nabiyev ve Ali Malikov, transların hukuka aykırı olarak tutuklanmasını protesto ederken polis tarafından kaçırıldı ve işkence gördü.
Bu olayların LGBTQ+’ların güvenlik kaygılarını artırdığını ve LGBTQ+’lara yönelik şiddetin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Aleks, “Okulda LGBTQ+ olduğum için zorba öğrenciler tarafından dövüldüm. Henüz ne polis, ne de Eğitim Bakanlığı bana cevap vermedi” diyerek okul müdürünün, ‘bu okulda trans öğrenciler olamaz, buna izin veremeyiz’ dediğini belirtiyor. Yaşadığı bu olay nedeniyle şu anda okula gidemediğini belirten Aleks, herhangi bir önlem alınana kadar okulunu boykot edeceğini de ekliyor.
Azerbaycan’da aktivistlerin hukuksuzca tutuklandığını belirten Aleks, “Aktivistler olarak her adımda iftiraya uğrayarak, tutuklanıyoruz. Devlet, aktivistleri düzenli olarak tutuklayarak insanlarda panik ve korku yaratmak istiyor” diyerek; aktivistlerin önceden günlük olarak gözaltında tuttuklarını, şuan uyuşturucu vb. suçlamalarla tutuklandıklarını söylüyor.
Temel insan haklarını talep eden Aleks, “Her şeyden önce devlet, örgütlenme özgürlüğü, toplanma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi temel haklarımıza müdahale etmemelidir. Sonrasındaysa ayrımcılık karşıtı yasalardan, evlilik eşitliğine kadar tüm haklarımızı desteklemelidir” diyor.
“Sağlık hizmetlerine erişim büyük bir sorun”
Azerbaycan'da LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık, sağlık hizmetlerine erişimi ve tıbbi bakım almalarını zorlaştırıyor. 2022 ILGA Annual Review raporuna göre, geçen yıl Azerbaycan’da bir trans kadının tıbbi bakımının reddedilmiş olması, bu zorluğun yalnızca bir örneğini temsil ediyor.
Aleks Azerbaycan’daki sağlık hizmetleriyle ilgili, “Hormon terapisi ve cinsiyet uyum ameliyatları gibi hizmetler de oldukça sınırlı. Cinsiyet uyum sürecinin zorlukları, toplum baskısı ve yasal koruma eksikliği ile daha da karmaşık hale geliyor” diyor.
Azerbaycan’da cinsiyet uyum süreci, kurumların yarattığı bürokratik engellerin yanı sıra, sosyal damgalama ve ayrımcılık gibi nedenlerle daha karmaşık ve zorlu bir deneyim haline dönüşüyor. Bu nedenle, ruh sağlığı desteği ve danışmanlık hizmetlerine erişimin de önemini vurgulayan Aleks, “Bu hizmetler hayati önem taşıyor ancak her zaman hazır ve kuir toplum için uygun fiyatlı değil” diyerek verilen hizmetlerin ekonomik olarak da erişilebilir olmadığını söylüyor.
“Faşist rejim yüzünden marjinalize ediliyoruz”
Azerbaycan’daki LGBTİ+’lar aynı zamanda barınma, iş bulma ve eğitim alma konularında da zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar. Aleks bu durumu, “Trans öğrenciler eğitim kurumlarında zorbalığa, tacize veya dışlanmaya maruz kalabiliyor. Ayrımcılık, düşmanca ortamlar yaratarak eğitim faaliyetlerine tam olarak katılmaları engelleniyor” diyor. Aleks, Minority Azerbaycan dergisinde transların eğitim, iş, sağlık alanlarındaki yaşantılarına dokunarak yaşanılan zorlukları aktarıyor ve ekliyor: “Faşist Aliyevler rejimi yüzünden bizi daha da marjinalize ediyorlar”
Aleks Şah ve Azerbaycan’daki diğer aktivistler, LGBTİ+ haklarını savunmak için mücadele ederken, uluslararası toplumdan da destek bekliyor. Aleks, “Dünya, Azerbaycan'ı işgalci ve diktatör bir ülke olarak görüyor, bu nedenle LGBTİ+’lara pek yardım eli uzanmıyor. Uluslararası destek ve dayanışma daha fazla farkındalık yaratmalı ve Azerbaycan'daki LGBTİ+ hakları için bir ses olmalıdır” diyor ve uluslararası dayanışma çağrısında bulunuyor.
Azerbaycan'da yaşayan LGBTİ+’ların deneyimlediği yaşam, Türkiye’deki LGBTİ+’larla çok benzer. Cinsiyet kimliği ve yönelimler, hem sosyal hem de politik faktörler nedeniyle karmaşık ve büyük ölçekli bir sorun haline getiriliyor. LGBTİ+’lar; barınma, iş bulma ve eğitim gibi temel yaşam gereksinimlerine erişimleri kısıtlanırken, ayrımcılık ve düşmanca tavırlarla mücadele etmek zorunda kalıyor.