Millet İttifakı, LGBTİ+’lara ne diyor?

Millet İttifakı’nda yer alan siyasi partilerin seçim vaatlerinde yer alan LGBTİ+’lara yönelik söylemleri ve/veya taahhütlerini bir kez daha hatırlayalım. Millet ittifakı içerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi (SAADET), Demokrat Parti (DP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ve Gelecek Partisi yer alıyor.

Millet İttifakı'nın parti programları ve ortak mutabakat metni incelendiğinde, LGBTİ+’ları kapsayan spesifik bir taahhüt bulunmadığını gözlemliyoruz. Millet İttifakı içerisinden ortak mutabakat metni haricinde seçim beyannamesi hazırlayan tek parti İYİ Parti.

Millet İttifakı'nın LGBTİ+ haklarını savunan ve sahip çıkan bir tutum sergilediğini söylemek, Altılı Masa'nın basına yansıyan değerlendirmeleri ve ortak açıklamaları göz önüne alındığında pek gerçekçi görünmüyor. LGBTİ+’lara ilişkin seçim açıklamaları Millet İttifakı'nın ortak mutabakat metnine hiç yansımaması, ittifakın bu alanda yeterli bilgi ve mücadele birikimine sahip olmadığına ve bu konuda ortak bir tutum belirleyemediklerine işaret etmektedir.

Ancak, yazılı ve ortak bir politika belirlenmemiş olsa da, Millet İttifakı liderleri bireysel olarak yaptıkları açıklamalarda bazı hususlara değiniyorlar. Örneğin, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, 16 Mart 2023 tarihinde katıldığı bir programda LGBTİ+ konusunda herkesin yaşam tarzlarına saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak, devletin bireylerin yaşam tarzlarına müdahale etmesine karşı olduklarını ifade etmişti. CHP’nin de parti tüzüğünde yer alan “hiç kimseyi cinsiyetine göre ötekileştirmeden hareket etmek önceliktir” ifadesinin yer aldığını belirtmekte de fayda var:

“Hiç kimseyi inancına, siyasi görüşüne, yaşam tarzına, düşüncelerine, etnik kökenine, rengine, diline, cinsiyetine göre ötekileştirmeden ve toplumu ayrıştırmadan “önce insan” felsefesiyle hareket etmek önceliktir.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da LGBTİ+’lara dair; "LGBTİ Türk aile yapısını bozuyor mu?" sorusuna,"Hayır efendim ilgisi yok. Türk aile yapısını niye bozsun?" şeklinde cevap vermişti. Aynı zamanda, 2022 yılında Kemal Kılıçdaroğlu imzalı billboardlarda “cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak” ifadesi de yer almıştı. Ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de, SPoD’un LGBTİ+ Hakları Sözleşmesini imzalayan ve meclise giren 11 vekil arasında. Gökçen, “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. Bir grup nefret dolu saldırgandan korkacak, doğruları söylemekten çekinecek değiliz. Onur Haftası kutlu olsun!” diyerek onur haftasını kutlamıştı.

Homofobik Aliye Kavaf Meclis’te!

14 Mayıs seçimlerinde CHP listelerinden meclise giren Aliye Kavaf, 2010 yılında dönemin Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı iken, ben eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum. Tedavi edilmesi gereken bir şey bence” demişti.

Bu dönemde,  Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Kavaf’a “eşcinsellerin hasta olduğu ve tedavi edilmeleri gerektiği gibi argümanlar bilimsel açıdan herhangi bir temele dayanmadığı gibi, halkın eşcinsellere yönelik önyargısını ve nefreti körüklemektedir” dediği açık bir mektup yollamış ve Kavaf’tan eşcinsellik, biseksüellik ve transseksüellik konusunda ayrıntılı bilgi sunmak için görüşme talebinde bulunmuştu. Kavaf bu görüşme talebine yanıt vermedi.

İYİ PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİ

İYİ Parti’nin seçim beyannamesinde LGBTİ+’ları ilgilendiren iki madde ön plana çıkıyor. Bu maddelerde LGBTİ+ ifadesi geçmese de, “cinsel yönelim” ve “cinsiyet temelli suçlar” ifadeleri yer alarak, CEDAW ve İstanbul Sözleşmeleri’ne değiniliyor.

Beyannamenin detaylarına geçmeden önce, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener seçim döneminde, Recep Tayyip Erdoğan’ın “LGBTİ+’nın önünü açacaklar” ifadesine şöyle cevap vermişti:

“Adam çıkmış ağzından sürekli şu çıkıyor: LGBT. Eğer biz iktidar olursak erkek erkeğe evliliği serbest bırakacakmışız. Onca şey içinde akla gelen bu. Daha vahimi onla da yetinmedi, meğer erkekler hayvanlarla da evlenecekmiş onu da serbest bırakacakmışız. Ya böyle bir fantezi olur mu oğlum. Ben tüm psikiyatrları bu arkadaşı muayene etmeye davet ediyorum” 


İYİ Parti’nin Seçim Beyannamesinin LGBTİ+’lara yönelik söylemleri şöyle:

“Cinsel yönelime dayalı ayrımcılığın önüne geçmek adına herkesin eşit olduğu ilkesini benimseyeceğiz ve cinsel yönelimden dolayı uygulanan şiddete yönelik hukuki tedbirleri artırıp güçlendireceğiz.”

“Cinsiyet temelli suçlar hakkında Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve İstanbul Sözleşmesi hükümleri kapsamında Türk Ceza Kanunu ve ilgili kanunlarda her türlü düzenlemeleri yapacağız. Bu düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı denetleyeceğiz. Ayrıca konu hakkında yargı mensuplarına farkındalık eğitimleri vereceğiz.”

NE DİYOR?

İYİ Parti'nin cinsel yönelime dayalı ayrımcılığın önlenmesine yönelik çalışmalar yapacağını, her bireyin cinsel yönelimine bakılmaksızın eşit haklara ve fırsatlara sahip olması gerektiğini taahhüt ettiğini söyleyebiliriz. Ayrıca, cinsel yönelimden kaynaklanan şiddetin ciddiyetini ve kabul edilemezliğini vurgulayarak, mevcut hukuki tedbirlerin güçlendirilmesi ve artırılmasını da vaat ediyor.

CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi'nin hükümlerini içeren mevzuatta yapılacak düzenlemelerle kadınlara ve cinsiyet çeşitliliğine sahip kişilere yönelik şiddetin önlenmesi ve cezalandırılması için düzenlemeler yapılacağı; bu düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla denetim mekanizmalarının güçlendirileceği ve yargı mensuplarına farkındalık eğitimleri verileceği de taahhüt ediliyor.