2008 yılında eşcinsel olduğu için babası tarafından katledilen Ahmet Yıldız cinayeti davasının 40. duruşması yarın (27 Haziran) saat 13:35’te İstanbul Anadolu Adliyesi Kartaş 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Ahmet Yıldız, 15 Temmuz 2008 tarihinde babası tarafından Üsküdar’da eşcinsel olduğu için katledilmişti. Ardından 8 Eylül 2009 tarihinde açılan Ahmet Yıldız cinayeti davası, Türkiye’de ilk defa “eşcinsel namus cinayeti” kavramını resmiyete taşıyan bir dava niteliği kazandı. Tek sanık olarak yargılanan Ahmet Yıldız’ın katili baba ise hala bulunamadı. Dava 13 yıldır sürüyor.
Hevi LGBTİ+ Derneği’nden Ahmet Yıldız Davası’na Çağrı
Davayı takip eden Hevi LGBTİ+ Derneği, duruşmaya ilişkin sosyal medya hesaplarından çağrı yayınladı. Çağrı metni ise şu şekilde:
“Ahmet Yıldız Davasında Adalet Bekliyoruz!
2008 yılında, Ahmet Yıldız, cinsel yönelimi nedeniyle ailesi tarafından hedef alınarak babası tarafından katledildi. Bu olay, Türkiye'de LGBTİ+ların karşılaştığı nefret suçlarının en acı örneklerinden biri olarak tarihe geçti. Ahmet Yıldız'ın öldürülmesinin üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen, dava hala sonuçlanmadı ve adalet arayışı devam ediyor.
Ahmet Yıldız davası, sadece bir cinayet davası değil, aynı zamanda LGBTİ+ların hak ve özgürlük mücadelesini temsil ediyor. Ailesi tarafından reddedilen ve öldürülen Ahmet'in yaşadığı acı, Türkiye'deki binlerce LGBTİ+nın maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddeti gözler önüne seriyor. 16 yıldır Türkiye’deki bütün LGBTİ+lar adaletin yerine gelmesini bekliyor.
HEVİ LGBTİ+ Derneği olarak, Ahmet Yıldız davasında adaletin sağlanması ve nefret suçlarının cezasız kalmaması için tüm duyarlı vatandaşları ve sivil toplum örgütlerini davayı takip etmeye çağırıyoruz. Bu dava, LGBTİ+ların yaşam hakkı ve güvenliği için kritik bir öneme sahip. Adaletin yerini bulmasını talep ediyoruz.
#AhmetYıldızaAdalet Herkes İçin Adalet!
Ahmet Yıldız'ın anısını yaşatmak ve nefret suçlarına karşı durmak için herkesi bir araya gelmeye ve davayı takip etmeye çağırıyoruz. Unutmayalım ki, adalet herkes içindir ve hiç kimse cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle hedef alınmamalıdır. Devletin asli görevi tüm vatandaşlarını ayrım gözetmeksizin korumak ve nefret suçlarına karşı caydırıcı önlemler alıp yasalar çıkarmaktır.”