
Diren’in ayrımcı uygulamalarla karşılaştığını, içinde bulunduğu durumun tamamen hukuka aykırı olduğunu söyleyen Av. Emrah Şahin, görüşlerini şu şekilde paylaştı:
“26/10/2000 tarihli Kudla/Polonya (Büyük Daire) kararına göre "AİHS 3’üncü maddesine uyarınca Devlet, bir kişinin insan onuruyla bağdaşan koşullarda alıkonmasını, tedbirin infazına yönelik yol ve yöntemin kişiyi, alıkonmanın doğasında kaçınılmaz olarak bulunan sıkıntı düzeyini aşacak yoğunlukta ızdırap ve zorluğa maruz bırakmamasını, infazın pratik gerekliliklerini dikkate alarak, diğer şeylerin yanı sıra kişiye gerekli tıbbi yardımı sağlamak suretiyle, sağlık ve refahının yeterince sağlandığını güvence altına almakla yükümlüdür...”
Diren Coşkun’un içinde bulunduğu durum, sağlık haklarından yararlanma talebi karşısında ayrımcı uygulamalarla karşılaştığını ve bu hakkından yararlandırılmadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, Diren fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Hekimlerin, Diren’e karşı yaklaşımı 37/194 1982 sayılı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile düzenlenen ‘Tıp Etiği Ilkeleri’ ne aykırıdır. Şöyle ki; hekimler, mahkumların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının korunmasını ve hastalıklarının tedavisini tutuklu ve hükümlü olmayan diğer kişilere verilen hizmetler ile aynı standartlarda ve kalitede temin etmek ile görevlidirler. Nitekim Diren, tutuklu ve hükümlü olmasaydı kullanabileceği sağlık hakkından, tamamen ayrımcı uygulamalar nedeniyle yararlanamamaktadır. Diren’in sağlık haklarından yararlanmasının önündeki engellerin uluslararası sözleşmeler ve yerel mevzuata uygun bir şekilde herhangi bir ayrımcılık gözetmeksizin acilen kaldırılması gerekmektedir.”
İlgili Haber:
Diren Coşkun Ölüm Orucuna Başladı!
Diren Coşkun Ölüm Orucunun 21. Gününde
Kıvılcım Arat Ölüm Orucuna Başladığını Duyurdu!