Kırmızı Şemsiye’den Türkiye’de Seks İşçilerine Yönelik Cinsel Şiddetin İzlenmesi Raporu

Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin yayımladığı yeni rapor, Türkiye’de seks işçilerinin sistematik cinsel şiddete maruz kaldığını ve adalete erişimde ciddi yapısal engellerle karşılaştıklarını ortaya koydu.

2025 yılında yayımlanan “Türkiye’de Seks İşçilerine Yönelik Cinsel Şiddetin İzlenmesi Raporu”, seks işçilerinin cinsel şiddet deneyimlerine dair çarpıcı veriler sunuyor. Altı ilde (Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Gaziantep, Eskişehir) yapılan derinlemesine görüşmelere dayanan rapor, katılımcıların büyük çoğunluğunun hayatında bir ya da birden fazla kez cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Raporda yer alan temel bulgulara göre:

  • 49 seks işçisinden sadece 5’i yaşamı boyunca hiç cinsel şiddete uğramadığını belirtirken, 44’ü birden fazla kez maruz kaldığını ifade etti.
     
  • Faillerin çoğunluğunu müşteriler oluştururken; kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları ve organize suç grupları da sıkça adı geçen failler arasında yer aldı.
     
  • Cinsel şiddet vakaları, çoğu zaman fiziksel ve ekonomik şiddetle iç içe geçti. Kondomsuz ilişkiye zorlama, tehdit, kaçırma ve alıkonma gibi şiddet biçimleri yaygın olarak bildirildi.
     

Adalete erişim ise seks işçileri açısından neredeyse imkânsız durumda. Görüşme yapılan 49 kişiden yalnızca 7’si şiddet olayını resmi makamlara bildirdi. Bildirimde bulunmayanların büyük kısmı, seks işçisi oldukları için suçlu ya da güvenilmez görülmekten ve yeniden travmatize olmaktan korktuklarını belirtti.

Cinsel şiddetin ardından herhangi bir psikolojik destek alan katılımcı bulunmazken, çoğu kişi dayanışma ağları ve arkadaş çevresini baş etme aracı olarak tanımladı. Raporda, “seks işçilerinin hayatında cinsel şiddet istisna değil, yapısal bir gerçekliktir” vurgusu öne çıkıyor.

Kırmızı Şemsiye Derneği, raporun sonunda kamu kurumlarına, hukuk sistemine ve sivil topluma kapsamlı önerilerde bulunuyor. Adalete erişimin önündeki engellerin kaldırılması, destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve seks işçilerinin ayrımcılığa karşı korunması, önerilerin başında geliyor.

Raporda yer alan görüşmeler, seks işçilerinin sadece cinsel şiddete değil; sistematik yoksulluk, dışlanma ve cezalandırma politikalarına da maruz kaldığını gösteriyor. Trans seks işçilerinin yaşadığı ev baskınları, mühürlemeler ve cezai süreçler de seks işçiliğini güvencesiz ve tehlikeli bir alana dönüştürüyor.

Kırmızı Şemsiye’nin vurgusuyla: “Seks işçiliği işçiliktir; seks işçilerinin hakları insan haklarıdır.”

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.