
Uzun süredir sosyal medya platformlarında hedef gösterilen internet fenomeni trans kadın Mika Raun ve sevgilisi dün 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü’nde, tanımadığı şahıslar tarafından saldırıya uğradı. Videoyla saldırı izlerini paylaşan Mika Raun, yaşadıkları olayı “Resmen, ben ve erkek arkadaşıma saldırdılar... Resmen ödüresiye dövüldüm... Ona defalarca vurdular, üstelik yanımızda annesi ve kız kardeşi varken. Ve benim erkek arkadaşım tek başına sırf bu insanların karşında durmaya çalıştı. O kadar korkunçtu ki... Resmen dakikalarca saldırıya uğradık. Hastaneye götürülüyorum.” şeklinde açıkladı.
Mika Raun Saldırıya İlişkin Açıklama Yaptı
Mika Raun saldırıya uğradıklarını açıkladıktan sonra, bugün sosyal medya hesabından olaya ilişkin gelişmeleri aktarmak için açıklama yaptı.
“Arkadaşlar merhaba. Öncelikle teşekkür ederim yazdığınız her şey için. Şu açıklamayı yapmak dahi istemiyorum çünkü hatırladıkça o kadar kötü hissediyorum ki! artık markete falan dahi girmeyi düşünmüyorum.” sözleriyle açıklamasına başlayan Mika Raun, devamında ise şu sözlere yer verdi:
“Olay hakkında böyle garip garip şeyler okudum. Olay şöyle oluyor. Biz markete gidiyoruz akşam. Bunlar akşam yaşadı. Gün boyu geziyoruz. Hiçbir problem yaşamıyoruz. Markete de evde bir şeyler eksik diye onları almaya gidiyoruz. Tam marketteyiz. O sırada ben, Batu'nun kız kardeşi, annesi, Batu hepimiz bir aradayken, karşı taraftan biri bir fotoğraf çekiyor. Ben ve Batu bunu görmüyoruz. Biliyorsunuz biz kardeşlerimizi falan paylaşmıyoruz. Onların yaşından dolayı, hayatlarından dolayı, çevrelerinde göreceği saçma sapan şeylerden dolayı. Ben hep kardeşlerimi daha geri planda tutuyorum ve orada Batu'nun fotoğraf olayına takılmasının nedeni beni veya Batu'yu çekmeleri değil. 18 yaşından küçük kız kardeşimin o fotoğrafta olması. Annesinin orada olması. Adam fotoğrafı çekiyor. Ve daha sonra Batu'yla kız kardeşi adamla konuşmaya gidiyorlar. Daha önce Batu ve beni çeken biri denk geldiğinde Batu "Lütfen, fotoğrafı siler misiniz?" derdi, insanlar da silerdi. Batu da böyle bir şey sanıyor ve adamın yanına gidiyor. Bunların hepsinin kamera kayıtları var ve o kadar korkunç ki.”
Fotoğrafın Silinmesi İstenince, Kişiler Saldırmaya Başlıyor
Olayın devamını “Korkunç şeyler yaşadık!” diye aktaran Mika Raun, yaşananları anlatmaya ise şöyle devam etti:
“Sonra ben de Batu'nun annesiyle beraber başka bir yerdeyim. Biz oradan bir şeyler alırken Batu'nun annesine diyorum ki " Batu nerde Ayfer teyzeciğim. Nereye gittiler?". Diyor ki "Adamla konuşmaya gittiler. Biri Ayşe'nin fotoğrafını çekmiş.". Yanlarına gidiyoruz. Batu o sırada polisi arıyor ve fotoğrafı çeken kişi, çektiği halde çekmediğini iddia ediyor. Fakat çekiyor, daha sonradan bu da öğreniliyor. Batu uyarıyor gayet güzel bir dille. Yani o kadar yani korkunç ki. Diyor ki "Siler misiniz?" şöyle böyle bilmem ne. Ve bu sırada, yani Batu'nun kız kardeşinin çok uzun fotoğraflarını çeken kişinin yanında, bazı kadınlar ve adamlar var. Sürekli tehdit savuruyorlar yani. Biz kimiz de, şöyle yapacağız da. Eğer inanamazsınız burada şimdi anlatamıyorum ama hepsi ifadelerimiz de var. O sırada ben geliyorum ve sanırım (sanırım da değil), beni tanıyorlar. Adam hala çekmediğini söylüyor. Ben de "Kamera kayıtları vardır illaki. Sonuçta marketin içerisindeyiz ve kamera kayıtlarını izleriz o halde diyorum." ve kamera kayıtlarını duyduktan sonra adam arkasına dönüyor. Fotoğrafları silmeye başlıyor. Ön kameradan bunlar gözüküyor.”
Sistematik Olarak Tehdite ve Şiddete Maruz Bırakıldılar
Olayın devamında işlerin iyice kızıştığını belirten ve olayları açıklarken zorlanan Mika Raun, yaşanan şiddet olayının devamını şöyle aktardı:
“Fotoğrafları silmeye başlarken, karısı bana bir şeyler söylüyor. Onlar bana bir şey söylüyor. Oradan bir kız Batu'nun kız kardeşinin üstüne yürüyor ve orada ben kendimi savunmaya çalışıyorum. Orada kavga kopuyor. Ama yani böyle olamaz. Ben hiç bilmiyordum, bir anda 7-8 kişinin beni yerde... Yani kelimeleri o kadar seçemiyorum ki. Korkunçtu yani, sonra polis geldi. Biz arka taraftayken adam karısına çektiğini itiraf etti. Karısı ona kızdı. Adam diyor ki "Ben sizi çekerken onlar çıkmış, ilk zamanda ama hiç çekmemiştim." Karısı sonra adama çevirmiş, orada bir şeyler söylüyor. Karısını oradan bir akrabası arıyor. "Yine mi kavga ettiniz?" diyor. Yani çok garip.”
Mika Raun Yaşanan Olayları Aktarırken, Saldırganların Kin ve Nefretine Dikkat Çekti
Yaşanan olayları anlatırken güçlük çeken Raun saldırganların kinlerine ve nefretine dikkat çekerek olayları aktarmaya devam etti:
“Ve bu insanlar çok kinliler yani. Ya bu olaydan bile bu kadar kinli bir şekilde kimseye saldırılmaz. Orada 3 kişi Batu'ya saldırıyor ve bana adamlar ve kadınlar beraber saldırıyor. O sırada Batu'nun annesi, kız kardeşi aradan her şeyi ayırmaya çalışıyor. O sırada yerdeyim ve fark etmiyorum. Bu arada sonra insanlar oraya boşalttığında, polis geldiğinde, erkek arkadaşım daha kavga başlamadan polisi aradı. Bu muhabbetten dolayı ve öyle geldi. Polis içeriye girdiğinde "Biz senin aramanla geldik." diyor. Bu kamera kayıtlarında da var. Öyle oluyor ve biz markette arka tarafta dururken, onları ön taraftayken bunlar Batu'ya inanılmaz tehditler ediyorlar. Bana inanılmaz şeyler söylüyorlar. Giyim tarzımdan, görüntümden, yani yaşam tarzımdan. Bu storide bunları anlatamıyorum. Maalesef söyleyemiyorum, kelimelerimi seçmek durumundayım. Ama yani ben ben böyle bir şeye hiç gelmedim. Çok fazla nefret dolulardı ve ettikleri sözler…”
Saldırı Giyim Tarzı ve Yaşam Tarzından Kaynaklı Meşru Bulundu
Saldırı olayının ardından polisin gelmesiyle yaşam ve giyim tarzlarına yönelik eleştirilerle, saldırganlar tarafından saldırının meşrulaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Raun, olayların devamını da aktararak konuşmasını sonlandırdı:
“Adam fotoğrafımızı çektiyse bile, işte yok böyle giyindiğin içindir. Bunu adamın karısı söylüyor bize ve ben karısına diyorum ki "Siz nasıl böyle bir şey söylersiniz?Eşiniz bir kadının fotoğrafını çekiyor. Benle alakalı veya değil. Ve siz eşinize fotoğrafı silmesini söylemeliyken, benim veya Batu'nun kız kardeşinin... Orada olan birini giyiniş tarzından, görüntüsünden yargılıyorsunuz.” Olay bundan ibaret. Akşam gittiğimizde hepimizin ifadeleri alındı. Kamera kayıtları alındı. Polisler de çok şaşırıyor ve bana çok üzülüyorlardı. Hastanelik insanlar diye. Marketteki insanlar, yani… Keşke izletebilsem size o anı ama yani çok korkunçtu. Bütün her şey anlattığım gibi, ifademizde de böyle kayıtlarda da anlattığım gibi. Çok şükür ki, Allah'ıma çok şükür ki marketin kayıtları var. Hem önden, hem arkadan. Ve zaten ben Batu'nun yanına "Kamera kayıtlarına bakarız!" dedikten sonra, adamlar bir anda böyle şey oluyorlar. Olayın kanıtlanacağını anladıktan sonra. Umarım kendimi açıklayabilmişimdir. Her şeyi, ifademizi falan filan verdik. Kontrollerim yapıldı, yani burnum hala şiş. Sırtımda böyle izler var çok garip. Öyle yani.”