
PinkNews’te yer alan habere göre, transların görünürlüğünü artırmayı ve dayanışmayı büyütmeyi amaçlayan “Trans Wicked” müzikali, 27 Temmuz Pazar günü Londra’daki Clapham Grand sahnesinde izleyiciyle buluşacak. Gösteri, 26 Temmuz’da düzenlenen ve dünyanın en büyük trans onur yürüyüşü olarak kabul edilen London Trans+ Pride etkinliği yararına gerçekleştirilecek.
Trans Wicked: Klasik Bir Hikâyeye Trans Yorumu
Bu özel prodüksiyonun yazarı ve yönetmeni, ödüllü sanatçı Tabby Lamb. Lamb, Wicked hikâyesini trans deneyimlerle yeniden kurgulayarak sahneye taşıyor. Ayrıca anlatıcı rolüyle de sahnede yer alan Lamb, Oz evrenindeki kanonik trans karakter olan Ozma karakterine hayat veriyor.
Lamb, projeyi yaratma süreciyle ilgili şöyle diyor:
“Tiyatro sektörü çok tipik roller üzerine kurulu. Eğer belli bir fiziğe ya da görünüme sahip değilsen, o rolde düşünülmüyorsun. Bu yüzden kendi sahnemizi yaratmamız gerektiğini fark ettik.”
Sahne Arkasında Trans Dönüşüm: "Bu Rolü Oynamama Boyum Engel Olmamalı"
Müzikalin başrollerinde, “Sex Education” dizisinden tanınan Anthony Lexa Glinda’yı, drag king ve performans sanatçısı Sé Carr ise Elphaba’yı canlandırıyor. Carr, PinkNews’e verdiği röportajda, projeye ilham veren anısını şöyle anlatıyor:
“Fiyero’yu oynamak hayalimdi ama boy sınırı nedeniyle mümkün görünmüyordu. Beş beş boyundayım ve bu yüzden o rolü almam beklenmiyor. Tabby’yle göz göze geldik ve dedik ki: ‘Trans Wicked’ı yapmalıyız.’”
Carr’ın yanı sıra “Charlie and the Chocolate Factory” oyuncusu Teddy Hinde, “Kaos” ve “Wreck” dizilerinden tanınan Sam Buttery, drag sanatçısı Gigi Zahir (Crayola) ve oyuncu E Round da sahnede olacak. Gösteriye, bazı büyük müzikal anlarda London Trans Choir eşlik edecek.
“Translar günah keçisi ilan edilerek başka sorunlar örtülüyor.”
Wicked, queer topluluklar içinde uzun süredir sevilen bir hikâye. Elphaba ile Glinda arasındaki duygusal bağ, kuir izleyicilerde güçlü yankılar uyandırıyor.
Sé Carr, hikâyenin trans deneyimiyle kurduğu duygusal bağı şu sözlerle açıklıyor:
“Farklı doğduğunu kabul edip, görünmez kalmaya çalıştığın bir hayat... Ama sonra ışığın seni çağırıyor. Ve diyorsun ki: ‘Ben ana karakterim.’”
Tabby Lamb ise müzikalin politik alt metnine dikkat çekiyor ve “Büyücü” karakterinin sözlerini referans alarak şöyle konuşuyor:
“‘İnsanları bir araya getirmenin en iyi yolu, onlara ortak bir düşman vermektir’ deniyor. Bugün hükümetler bunu yapıyor. Transları günah keçisi ilan ederek diğer sorunları gizliyorlar. Biz bu oyunu bozmak için sahnedeyiz.”
Dayanışmanın Sahnesi: “Alan Açılmıyorsa, Sahneni Kendin Yarat”
“Trans Wicked” sadece sanatsal bir gösteri değil; aynı zamanda dayanışma için bir çağrı. Kurumsal sponsorların LGBTQ+ etkinliklerden desteğini çektiği bu dönemde, London Trans+ Pride gibi taban örgütlerine destek sunmak giderek daha hayati hâle geliyor.
Lamb, bu durumu şöyle açıklıyor:
“London Trans+ Pride, erişilebilirliği esas alan, tamamen gönüllülükle yürüyen bir oluşum. Onların yaptığı işler transların hem görünürlüğü hem de güvende kalması açısından çok önemli. Bu nedenle elimizden gelen her şekilde destek vermeliyiz.”
Carr ise gösteriyle ilgili beklentilerini şöyle dile getiriyor:
“İzleyicilerin mutlu ve tatmin olmuş hissetmelerini istiyoruz. Bu gösteriye her şeyimizi koyduk.”
Lamb, mesajını daha da netleştiriyor:
“Trans izleyiciler bu sahnede kendilerini görecekler. Eğer alan açılmıyorsa, sahneni kendin yarat. Ve umarım bazı West End yöneticileri gelir ve beş-altı santimetrelik boy farklarıyla yetenekli insanların sistem dışına itildiğini fark eder.”
Wicked Hakkında Kısa Bilgi
Wicked, Gregory Maguire’ın romanından uyarlanan, Oz Büyücüsü evreninin öncesini anlatan ünlü bir Broadway müzikalidir. 2003’te sahnelenmeye başlayan yapımda, Elphaba (Batı'nın Kötü Cadısı) ile Glinda’nın arkadaşlığı, dışlanmışlık deneyimleri ve sistemle mücadeleleri ele alınır.
Stephen Schwartz’ın bestelediği unutulmaz şarkılar ve tematik derinliği sayesinde Wicked, LGBTİQ+ toplulukları arasında da güçlü bir bağ kurmuştur; farklılık, aidiyet ve direniş gibi temaları kuir izleyiciyle buluşturur.