Translarla Eşitlik Günü Kapsamında Akademiyi Translaştırmak Paneli Düzenlendi

Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin Translarla Eşitlik Günü Etkinlik Haftası kapsamında düzenlediği “Akademiyi Translaştırmak” başlıklı panel, 23 Haziran’da çevrim içi olarak gerçekleşti. Etkinliğe 18 kişi katıldı.

Panel, trans+ yaşam deneyimlerinin bilgi üretimindeki yerine ve trans öznenin dil, mekân, tarih ve kimlik üzerine düşünürken nasıl duyulduğuna odaklandı. Trans+’ların yalnızca katılımcı değil, bilgi üretiminin öznesi olduğu araştırmaları bir araya getiren panel, akademiyi sadece eleştirmekle kalmayıp dönüştürmeyi hedefleyen bir bakış sundu.

Panelde üç özgün çalışma sunuldu:

Lilith Bardakçı, “Trans+ların Tercih Ettikleri İsimlerde Ses Sembolizminin Rolü” başlıklı sunumunda, trans+ bireylerin seçtikleri isimler üzerinden ses sembolizmiyle ikili cinsiyet sistemine nasıl meydan okuduklarını ortaya koydu. Dilin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir direniş biçimi olduğunu hatırlattı.

Ezgi Sarıtaş, “1930’lar Türkiye’sinde Trans Öz Anlatıya Bir Alan Yaratmak: Kenan Çinili’nin Anıları” başlıklı çalışmasında, tarihte suskun bırakılan trans özneyi merkeze alarak, arşivin sessizliğine karşı güçlü bir karşı-ses sundu. Türkiye’nin erken Cumhuriyet dönemine lubunya bir perspektif kazandırdı.

Rumeysa Orhan ise, “Kentsel Hakları Talep Etmek: Trans Seks İşçilerinin Kentsel Alanlardaki Deneyimlerine İlişkin Feminist Bir Bakış Açısı” başlıklı çalışmasıyla, kent politikalarına transfeminist bir müdahalede bulundu. Trans kadın seks işçilerinin kentteki gündelik direniş pratiklerini ve mekânsal dışlanmaya karşı mücadelelerini ele aldı.

“Akademiyi Translaştırmak” etkinliği, trans+ deneyimlerin bilgi üretimindeki dönüştürücü gücünü gözler önüne sererken; bilgiye, akademiye ve arşive trans öznelik perspektifinden yaklaşmanın önemini bir kez daha hatırlattı.