Türkiye, LGBTİ+ Haklarında Küresel Ölçekte Sınıfta Kaldı

Franklin & Marshall Küresel Barometreleri’nin (FMGB) yayımladığı son rapora göre Türkiye, LGBTİ+ hakları açısından dünya ortalamasının oldukça gerisinde kaldı. Evrensel insan hakları ilkelerini temel alarak 204 ülke ve bölgeyi inceleyen barometre, Türkiye’nin LGBTİ+’lar için hukuki koruma, toplumsal kabul ve fiili uygulamalar bakımından ciddi eksiklikler barındırdığını ortaya koydu.

Raporda, Türkiye’nin Birleşik LGBT Hakları Küresel Barometresi’nde %23, Eşcinsel Hakları Barometresi’nde %26, Transgender Hakları Barometresi’nde %24, LGBTQI+ Algı Endeksi’nde ise %35 puan aldığı belirtildi. Bu oranlar, bölgesel ortalamaların neredeyse üçte biri seviyesinde kalıyor.

Hukuki düzenlemeler incelendiğinde, Türkiye’de eşcinsellik suç sayılmıyor ve cinsiyet kimliğinin yasal tanınması mümkün. Ancak nefret suçları ve ayrımcılığa karşı özel koruma yasaları bulunmuyor. İş yerinde, konutta ya da sağlık hizmetlerinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı yasaklayan düzenlemelerin eksikliği dikkat çekiyor. Ayrıca eşcinsel evlilik ve evlat edinme hakkı da tanınmış değil.

Fiili Durum Açısından Tablo Olumsuz

Fiili durum açısından da tablo olumsuz. Polis ve devlet kurumlarının LGBTİ+’ları etkin şekilde korumadığı, nefret suçlarının çoğu zaman rapor edilmediği ya da cezasız bırakıldığı vurgulanıyor. Toplumdaki algı ise daha da çarpıcı: Türkiye’de halkın büyük çoğunluğu eşcinselliği kabul etmediğini ifade ediyor.

Raporda, LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve cinayet vakalarının kaydedildiği, ancak mağdurların çoğunlukla polise başvurmadığı ya da suçların resmi olarak takip edilmediği belirtiliyor. Onur yürüyüşleri gibi etkinlikler de her yıl yasaklama ve kısıtlamalarla karşı karşıya kalıyor.

Trans Hakları Barometresinde Türkiye’nin Durumu

F&M’nin Transgender Hakları Barometresi (GBTR)’ne göre ise, Türkiye’nin 2023’teki puanı %24 olarak belirlenmiş görünüyor.
Bu puan, değerlendirme ölçeğinde “F – Persecuting / Cezalandıran” sınıfına göre en düşük kategorilerden biri olarak görülüyor.

Sonuç olarak, Türkiye hem hukuki düzenlemeler hem de toplumsal uygulamalar açısından LGBTİ+ haklarında geri sıralarda yer alıyor. Uzmanlar, ayrımcılıkla mücadele yasaları ve nefret suçlarına karşı koruyucu mekanizmaların hayata geçirilmesinin acil bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor.