Kaos GL Genel Koordinatörü Umut Güner, “Nefrete karşı el ele” videosundan hareketle 2003’ten bir el hikayesini yazdı.
2001 yılından bu yana hayatımın her gününde Kaos GL var. Kültür Merkeziyle, dergisiyle, web sitesiyle, yarenlik yaptığı lubunyalarla, Kaos GL’yi Kaos GL yapan yolu bizden geçen herkesle…
23-24 Mayıs 2003’te Lezbiyen ve Geylerin Sorunları ve Toplumsal Barış için Çözüm Arayışları Sempozyumu’nun açılış konuşmasını Kaos GL ekibi olarak kaleme alırken, sempozyuma beklediğimiz katılımın olmayacağı düşüncesiyle şunları yazmıştık:
“Pek çok insan bugün aramızda değil. Çünkü pek çok eşcinsel, eşcinsel oldukları anlaşılacak korkusuyla sempozyuma gelmediler.
Pek çok insan bugün aramızda değil. Çünkü pek çok heteroseksüel, eşcinsel zannedilecekleri kaygısıyla sempozyuma gelmekten kaçtılar.
Pek çok insan bugün aramızda değil ve bundan sonra da olamayacaklar. Çünkü pek çok erkek eşcinsel intihara sürüklendi ve öldürüldü.
Pek çok insan bugün aramızda değil ve bundan sonra da olamayacaklar. Çünkü pek çok kadın eşcinsel zorla evlendirildi ve tecavüze uğradı. İntihara sürüklendi.
Pek çok insan bugün aramızda değil ve bundan sonra da olamayacaklar. Çünkü pek çok travesti ve transeksüel zorunlu seks işçiliğine mahkum edildi. Evlerinde, sokak aralarında ve otobanlarda öldürüldüler.
Pek çok aile bugün aramızda değil. Çünkü eşcinsel kız ve erkek evlatlarını tedaviye, evlenmeye, evi terk etmeye zorladılar. Fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladılar. Evlatlıktan reddettiler ve intihara sürüklediler.
Pek çok aile bugün aramızda değil. Çünkü eşcinsel evlatlarından utanıyorlar. Çünkü komşularına, akrabalarına ve aynada kendilerine yüzleri olmadığı için biz ortaya çıktıkça onlar saklanıyor.
Pek çok aile bugün aramızda bulunmuyor. Çünkü kendi evlatlarının eşcinsel olabileceğini düşünmüyorlar bile.
Pek çok akademisyen bugün aramızda değil. Çünkü at gözlüklerini çıkarıp tüm çıplaklığıyla topluma bakamıyorlar.
Tüm bunlara rağmen bizler toplumun her yerinde olduğumuz gibi bugün de buradayız. Bu sempozyumun tüm bu korku, kaygı, önyargı ve düşmanlıkların yıkılmasında bir adım olacağına inanıyoruz.”
İntihara sürükleyen, öldürülen, kaybedilen, sessizleştirilen lezbiyen, gey, biseksüel ve transların anısına, lubunyalıklarına sahip çıkarak sempozyumu gerçekleştik.
Sempozyuma kimsenin gelmeyeceğini yalnız kalacağımızı düşünerek yazmıştık. O gün yalnız bırakmayan herkese yeniden teşekkürler.
Sempozyum hazırlıklarına bir 9 ay önceden başlayıp, tarihi ajandalarına not etmeleri için o dönem sendikalar, sivil toplum örgülerine her yerin kapısını çalmıştık. Buna rağmen insanların böyle bir sempozyuma gelmeyeceğini düşünmüştük ve bu yüzden “pek çok … bugün aramızda değil” diye başlayan bir konuşma hazırlamıştık. Sempozyumdan aylar önce, yazının başındaki fotoğrafı çekebilmek için yüzlerce fotoğraf çekmiştik. Birbirine kenetlenen elleri görmek için…
Bugün 26 Eylül ve farkındalık yaratmak için yayınladığımız bir videoyu gelen nefret saldırıları nedeniyle kaldırmak zorunda kaldık. Kaos GL Derneği olarak yaptığımız açıklama:
“Nefrete karşı el ele” diyerek paylaştığımız, LGBTİ+’ları hedef alan kamu spotuna karşı dayanışmayı, birlikte yaşamı gösteren gerçek kamunun sesi bir kamu spotu örneği olmasını ümit ettiğimiz videoyu izleyen, elimizi havada bırakmayan herkese teşekkür ederiz.
“Maalesef, nefrete karşı videoya bile tahammülü olmayanlar; Kaos GL olarak bizim ne yazık ki alışık olduğumuz bir nefret operasyonunu tekrar devreye soktu. Bu operasyonun bu seferki hedefi sadece biz olmadık. Filmi çeken şirket ve filmde yer alan oyunculara hakaret ve ölüm tehditlerine kadar vardı iş. Uzattığımız eli tutan kimsenin kirpiğine zarar gelmesini istemeyiz.
“Bu sebeple videoyu yayından kaldırdık. Ancak biz elimizi uzatmaya 29 yıldır olduğu gibi devam edeceğiz. Biliyoruz ki o el havada kalmayacak…”
Evet bugün bu elin havada kalmaması için bir şeyler yapmak isteyen dayanışmak isteyenlerin yapabileceği çok şey var. Kaos GL’nin 29. yılında dayanışma gösterebilirsiniz, 1996’da Ülker sokakta translarla dayanışan ve 2003’teki sempozyumda konuşmacı olan Pınar’ın davasına katılabilirsiniz, 2006’da Eryaman- Esat olaylarında translara yönelik yapılan soykırıma karşı transların başlattığı ve Pembe Hayat’ın kurulmasına vesile olan Eryaman- Esat davasına katılabilirsiniz, 2022’de Ankara’da Onur yürüyüşüne katılan lubunyaların yargılandığı davaya katılabilirsiniz. Bir lubunya derneğine bir mail atıp “Yalnız değilsiniz, ben buradayım” diyebilirsiniz! Ama sakın lütfen “sizin üstünüze de çok geliyorlar” demeyin sadece. Biz biliyoruz çok geldiklerini.
Kaos GL bu sempozyum sırasında ve sonrasında trans kapsayıcılık konusunda eleştirildi. Sadece eşcinsel ve biseksüel kadın ve erkekler üzerinden bir çağrı yayınlandığı için kendisi terflere verdiği yanıtta da belirttiği gibi translardan, nonbinarylerden, intersekslerden öğrenmeye ve onlarla birlikte örgütlenmeye devam ediyor.